5651 SAYILI İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN KAPMASINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİK VE YENİLİKLER

Sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla sağlayıcılar üzerinden mücadele edilmesine ilişkin esas ve usulleri düzenleyen, 23 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe giren 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da (“Kanun”), 6518 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un[1] (“6518 sayılı Kanun”) 85 ila 100. maddeleri ve de 6527 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un* (“6527 sayılı Kanun”) 15 ila 18. maddeleri ile önemli ölçüde değişiklik ve yenilikler yapılmıştır.

1. KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİK VE YENİLİKLER

Aşağıda, Kanun’da yapılan değişiklik ve yeniliklerden en dikkat çekici olanları açıkladıktan sonra, bu değişiklik ve yeniliklerin yol açacağı sonuçlara genel olarak değineceğiz.

1.1. Kanun’un “Bilgilendirme Yükümlülüğü” Başlıklı 3.Maddesine İlişkin Olarak

6518 sayılı Kanunla, Kanun’un “Bilgilendirme yükümlülüğü” başlıklı 3.maddesine eklenen 3. fıkra ile, Kanun kapsamındaki faaliyetleri yurt içinden ya da yurt dışından yürütenlere, internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirim yapılabileceği düzenlenmiştir.

Aynı maddeye, 6527 sayılı Kanun ile 01.03.2014 tarihinde de, 4. fıkra olarak “Trafik bilgisi ancak bir suç soruşturması ve/veya kovuşturması kapsamında mahkemelerce talep edilmesi hâlinde Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (“TİB”) tarafından içerik sağlayıcı*, yer sağlayıcı* ve/veya erişim sağlayıcıdan* alınarak verilir” hükmü eklenmiştir.

1.2. Kanun’un “Yer Sağlayıcının Yükümlülüklerini” Düzenleyen 5.Maddesine İlişkin Olarak

Kanun’un “Yer sağlayıcının yükümlülüklerini” düzenleyen 5.maddesinin, yer sağlayıcının, haberdar edildiğinde ve teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde hukuka aykırı içeriği yayından kaldırmakla yükümlü olduğunu düzenleyen 2.fıkrasında, yapılan değişiklik ile “teknik olarak imkân bulunduğu ölçüde” ibaresi kaldırılmıştır. Böylelikle, yer sağlayıcı her koşulda, hukuka aykırı yayından haberdar edildiğinde, bu yayını çıkarmakla yükümlü kılınmıştır.

Ayrıca, Kanun’un 5.maddesine, 2.fıkrasından sonra gelmek üzere üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralar eklenmiştir. 2.fıkrayı takip eden fıkralar biçiminde eklenen düzenlemelerden en dikkat çekeni, 3.fıkrada düzenlenen, yer sağlayıcıya, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini 1 yıldan az ve 2 yıldan fazla olmamak kaydı ile saklama ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlama yükümlülüğü getirilmesidir.

1.3. Kanun’un “Erişim Sağlayıcının Yükümlülükleri” Başlıklı 6.Maddesine İlişkin Olarak

“Erişim sağlayıcının yükümlülükleri” başlıklı 6. maddenin 1.fıkrasına eklenen (ç) bendi ile, erişim sağlayıcı, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif iletişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla ve yeni (d) bendi uyarınca da, TİB’in talep ettiği bilgileri, talep edilen şekilde, TİB’e teslim etmekle ve TİB tarafından bildirilen tedbirleri almakla yükümlü kılınmıştır.

1.4. Kanun’un “Erişim Sağlayıcıları Birliği” Başlıklı 6/A. Maddesine İlişkin Olarak

Kanun’a eklenen 6/A maddesi uyarınca, amacı erişim sağlayıcılarının koordinasyonunu sağlamak olan ve merkezi Ankara’da bulunacak Erişim Sağlayıcıları Birliği, tüm internet erişim sağlayıcılarının ve internet erişim hizmeti sunan diğer işletmelerin katılımıyla oluşturulacaktır. Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne üye olmayan ve/veya kararlarını kabul etmeyen internet erişim sağlayıcıları, Türkiye’de internet servisi sunamayacaktır.

1.5. Kanun’un “Toplu Kullanım Sağlayıcıların Yükümlülükleri” Başlıklı 7.Maddesinde İlişkin Olarak

İnternet kafeler gibi toplu kullanım sağlayıcılarını* ilgilendiren 7. maddenin 2. fıkrasında yapılan değişiklik ile, bütün internet toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimi engellemekle kalmayıp kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulması için tedbir almakla yükümlü kılınmıştır. Toplu kullanım sağlayıcılar, maddenin 3.fıkrası ile de, ailenin ve çocukların korunması, suçun önlenmesi ve suçluların tespiti kapsamında tedbir almakla yükümlü kılınmıştır.

1.6. Kanun’un “Erişim Engellenmesi Kararı ve Yerine Getirilmesi” Başlıklı 8.Maddesinin İlişkin Olarak

Kanun’un “Erişim Engellenmesi Kararı ve Yerine Getirilmesi” başlıklı 8. maddesinin 2.fıkrasında, erişime engelleme tedbirinin geçici süreyle de verilebileceği düzenlemesi getirilmiştir. Bu maddedeki en önemli değişikliklerden birisi, koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararını yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcıları için öngörülen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olmasıdır.

1.7. Kanun’un 9.Maddesine İlişkin Olarak

Kanun’da yapılan değişiklik ve yenilikler arasından en dikkat çekici olanlarından biri, Kanun’un 9.maddesinde yapılan değişiklik ve yeniliklerdir.
9.maddenin öncelikle, “İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Cevap Hakkı” olan başlığı, “İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi” olarak değiştirilmiştir. Madde uyarınca, internet ortamında yapılan bir yayın içeriği nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişi ya da kurum veya kuruluşlar, önce içerik sağlayıcısına, ona ulaşamadığı durumda yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin kaldırılmasını isteyebileceği gibi, doğrudan sulh ceza hâkimine de aynı yönde bir istekle başvurabilir.

1.8. Kanun’un “Özel Hayatın Gizliliği Nedeniyle İçeriğe Erişimin Engellenmesi” Başlıklı 9/A. Maddesine İlişkin Olarak

Kanun’a eklenen diğer yeni bir madde ise, şüphesiz, Kanun’un en tartışmalı maddelerinden birisi olan “Özel Hayatın Gizliliği Nedeniyle İçeriğe Erişimin Engellenmesi” başlıklı 9/A maddesidir. Maddenin 8.fıkrası, kamuoyunda oluşan tepkilerden sonra, 01.03.2014 tarihinde 6527 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ve eklenen 9.fıkra ile yumuşatılmıştır.
Bu değişiklik ile, ‘Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan Telekomünikasyon İletişim Başkanı’nın (“TİB Başkanı”) emri üzerine, erişimin engellenmesi TİB tarafından yapılır’ hükmü yerine; “TİB Başkanı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, TİB tarafından, 24 içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını 48 saat içinde açıklar” hükmü getirilmiştir.

2. KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİK VE YENİLİKLERİN GENEL OLARAK SONUÇLARI

Yukarıdakiler incelendiğinde de görüleceği üzere, Kanun’da, 6518 sayılı Kanun ve 6527 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ve yenilikler ile, internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında esaslı düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerin yol açacağı en dikkat çekici sonuçlar, sınırlı olmamak kaydıyla aşağıdaki gibi sıralanabilir:

– Yer sağlayıcı,

yer sağladığı içerik hukuka aykırı bulunduğunda, içeriği yayından çıkarmakla yükümlüdür;

yer sağladığı web sitelerine dair trafik bilgilerini 1 ila 2 yıl arasında saklamak zorundadır (Ancak, bu bilgilerin saklandığı/kayıt altında tutulduğu sürece nasıl muhafaza edileceği veya süre sonunda kayıtların nasıl ve hangi koşullarda yok edileceği düzenlenmediğinden, hala belirsizdir.);
yukarıda sayılan yükümlülükleri yerine getirmez ise, TİB tarafından uygulanacak olan 10 bin TL ila 100 bin TL idari para cezasını ödemek durumunda kalır.

– Erişim sağlayıcı,

herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde, erişimi engellemekle yükümlüdür;
sağladığı hizmetlere ilişkin, trafik bilgilerini 6 ay ila 2 yıl arasında zorundadır;
engellenen web sitelerine alternatif erişim yollarını da engellemek durumundadır. Dolayısıyla, bu değişikliği takiben, DNS ve benzeri yöntemlerle engelli sitelere giriş yapılamayacaktır.

– İnternet ortamında yapılan bir yayın içeriğinin kişilik haklarını ve özel hayatını ihlal ettiğini düşünen kişiler,

içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebilir. Bu talepler, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç 24 saat içinde cevaplandırılır.
doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak, ilgili içeriğin kaldırılmasını isteyebilir. Hâkim, yalnızca kişilik hakkını ihlal eden bölümlerin erişime kapatılmasına karar verebilir; yani “zorunlu olmadıkça” web sitesinin tümünün erişime kapatılmasına hükmedemez. Erişime kapatma başvuruları, herhangi bir duruşma olmadan, 24 saat içinde karara bağlanmalıdır. İçeriğe erişimin engellenmesine karar verildiği takdirde, erişim sağlayıcı kararı derhal, en geç 4 saat içinde yerine getirilir. İlgili içerik engelinin kaldırılabilmesi için, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca itiraz yoluna gidilebilir.

doğrudan TİB’e başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir. Ancak, bu durumda tedbir talepleri, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunulmalıdır. Hâkim ise, kararını en geç 48 saat içinde açıklayıp TİB’e göndermelidir. Aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkacaktır. İlgili içerik engelinin kaldırılabilmesi için, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca itiraz yoluna gidilebilir.

TİB, kendisine gelen tedbir talebinin, Erişim Sağlayıcıları Birliği aracılığıyla erişim sağlayıcı tarafından derhâl, en geç dört saat içinde yerine getirilmesini sağlar. Bununla birlikte, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, tedbiri TİB bizzat kendisi yerine getirecektir. Söz konusu durumda, TİB, kararını, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunmalı ve hâkim de, kararını 48 saat içinde açıklamalıdır.

Kanun’da yapılan değişiklik ve yeniliklerden önce, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği durumlarda, sulh ceza hâkiminin kararı için en az 5 gün beklenmekte ve karar erişimin engellenmesine gerek olmadığı yönünde olsa bile, mağdurun, hâkim kararıyla Türkiye’deki yaklaşık 200 erişim sağlayıcısının her birine tek tek başvurarak kararı tebliğ etmesi gerekmekte idi. Bu durum; sürecin uzamasına, uygulamaların sağlıksız olmasına yol açıyor ve bu nedenlerle de, kararların %99′nun uygulan(a)maması ile sonuçlanıyordu. Anılan sorunların önüne geçmek adına, Kanun’da yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız düzenlemeler yapılmış; özellikle de, koordinasyon amacıyla Erişim Sağlayıcılar Birliği kurulmuş ve sulh ceza hâkiminin verdiği kararı, 4 saat içerisinde yerine getirmeyen sorumlu kişilere ve erişim sağlayıcılarına, 500 günden 3 bin güne kadar adli para cezası uygulanması öngörülmüştür.

Konu ile ilgili detaylı bilgi için, bize her zaman danışabilirsiniz.

[1]Resmi Gazete Tarih:19.02.2014 Sayı: 28918.
*Resmi Gazete Tarih: 01.03.2014, Sayı: 28928.
*İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler.
*Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler.
*Kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişiler.
*Kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ortamı kullanım olanağı sağlayan.