6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN TÜRK HUKUKUNA GETİRDİĞİ YENİLİKLER

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“Yeni Kanun”) 28.11.2013 tarihli resmi gazetede yayımlanmış olup; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yeni Kanun, sipariş edilmeyen mal ve hizmetler, haksız ticari uygulamalar, finansal hizmetlerin mesafeli satışı, ihtiyari garanti, reklam konseyi, piramit satışlar gibi 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“Eski Kanun”) zamanında düzenlenmemiş birçok kurumu hukuk düzenine katmıştır.

Yeni Kanun’la birlikte tüketicilerin, aydınlatılması ve bilinçlendirilmesi ile sağlık, güvenlik ve ekonomik anlamda çıkarlarını korumaya yönelik girişimlerde bulunmaya teşvik edilmeleri amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, Yeni Kanun’da, Eski Kanun’da yer alan ve tüketicilerin mağduriyetlerine, haksız yere ceza ödemelerine ve zarar görmelerine neden olan birçok kurum, tüketici lehine iyileştirilmiş, tüketicilerin haklarını yüksek seviyede koruyan yeni kurumlar düzenlenmiştir.

Yeni Kanun’da, sözleşmelerin okunabilir büyüklükte, anlaşılabilir ve sade bir dilde olması zorunluluğu, sözleşme koşullarının sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilememesi kuralı, yapılan sözleşmeye istinaden tüketiciden talep edilecek her türlü ücret ve masrafa ilişkin bilgilerin sözleşmenin eki olarak tüketiciye verilmesi zorunluluğu gibi tüketicinin haklarının güçlendirecek hususlar öngörülmüştür.

Yeni Kanun ile, tüketicinin satın aldığı mallar veya hizmetlere ilişkin olarak bilgilendirilmesi hususu daha detaylı olarak ele alınmıştır. Buna istinaden, Yeni Kanun’da, (i) fiyat etiketinde tüketici tarafından ödenecek tüm masraf kalemlerinin gösterilmesi, (ii) etiket ve kasa fiyatı arasında fark olduğu ihtimallerde uygulanacak hususlar, (iii) mal ve hizmet tanıtma ve kullanma kılavuzundaki talimatların dili gibi düzenlemeler öngörülmüştür. Garanti belgesi, ihtiyari garanti belgesi ve üreticiler ile ithalatçıların ürettikleri malların kullanım süresi boyunca sağlamak zorunda oldukları satış sonrası hizmetler gibi konular da Yeni Kanun’da yerini almıştır.

Ayrıca, Yeni Kanun ile, radyo ve televizyon kuruluşlarına tüketiciyi bilinçlendirme konusunda program yapma zorunluluğu getirilerek, bu hususun kurumsallaşması amaçlanmıştır. Saldırgan ve aldatıcı nitelikte olan yayınlara karşı, Reklam Kurulu’na daha etkin yollarla mücadele etme hakkı tanınmış, bu kapsamda Reklam Kurulu’nun yeniden yapılandırılması amaçlanmıştır. Bunun yanısıra, tüketicide gerçekçi olmayan kazanç beklentisi yaratan -zincirleme olarak katılım modelini uygulayan- piramit satış sistemleri Yeni Kanun ile birlikte yasaklanmıştır.

Yeni Kanun’un getirdiği bir başka yenilik ise, Yeni Kanun kapsamında düzenlenmiş olan sözleşmelerin (abonelik sözleşmesi, kredi sözleşmeleri gibi) bir nüshasının kağıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısında tüketiciye verilmesi zorunluluğunun getirilmiş olması ve tüketicinin taahhüt altına girdiği sözleşmelerde, sözleşmenin feshi hususunun, tüketici aleyhine ağır şartlara bağlanamayacağıdır.

Devre tatil, devre mülk, paket tur sözleşmeleri de, Yeni Kanun kapsamında tüketici haklarına hizmet edecek şekilde düzenlenmiştir. Bundan başka, Yeni Kanun’da sipariş edilmeyen mal ve hizmetlere ilişkin olarak, tüketiciye herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği hüküm altına alınmış; ispat yükü hususunda yeni düzenlemeler getirilmiştir.
Yeni Kanun ile, kapıdan yapılan satışlar keyfi olmaktan çıkarılıp, belirli şartlara tabi tutulmuştur. Taksitli satış sözleşmelerinin kapsamına finansal kiralama sözleşmeleri de dahil edilmiş; hizmetin ifasının ne zaman yapılacağından çok, tüketicinin ödemeyi ne şekilde yapacağı önemli hale getirilmiştir. Ayrıca, tüketici güvenini arttırmak için iletişim araçları kullanılarak yapılan finansal hizmetler, Yeni Kanun kapsamına dahil edilmiştir.

Yeni Kanun ile tüketicilere, taraf oldukları mesafeli satış sözleşmeleri, taksitli satış sözleşmeleri, işyeri dışında kurulan sözleşmeler gibi çeşitli sözleşmelerde, hiçbir gerekçe göstermeden ve yükümlülük altına girmeden cayma hakkını kullanma imkânı tanınmış; bu hakkın kullanım süresi tüketici lehine uzatılmıştır. Yeni Kanun ile birlikte ilk kez, kredi sözleşmelerinde tüketiciye cayma hakkı verilmiş; kredi verene de cayma hakkı konusunda bilgilendirme yapma yükümlülüğü getirilmiştir.

Bunun yanı sıra, Yeni Kanun ile, ayıplı mal veya hizmet hususunda ihbarla işlem yapma zorunluluğu kaldırılmış; satıcı veya sağlayıcı, ayıplı mal ve hizmetin tüm sonuçlardan sorumlu hale getirilmiştir.

Yeni Kanun’da yapılan değişikliklerin önemli bir kısmını da, tüketici kredilerine ilişkin olarak yapılan değişiklikler oluşturmaktadır. Bu kapsamda, tüketici ile imzalanan kredi sözleşmelerinde, sözleşme öncesi bilgilendirme formunun sözleşmenin kurulmasından makul bir süre önce verilme zorunluluğu getirilmiş; temerrüt halleri de dahil olmak üzere, faiz oranlarına ilişkin tüketici lehine değişikliklere gidilmiştir. Kredi ile ilgili sigorta yapma imkânı ise, kredi verene değil, tüketicinin talebine bağlı hale getirilerek, tüketici ve konut kredisinde sigorta şartının ileri sürülmesinin önü kesilmiştir.

Yeni Kanun ile tüketici kredilerine getirilen önemli değişikliklerden bir diğeri ise; kredi kartı çıkaran kuruluşlara, tüketiciden üyelik aidatı veya benzeri isim altında ücret talep edilmeyen kredi kartları sunma zorunluluğu getirilmesidir. Dahası, Yeni Kanun’da, bankalar tarafından tüketiciden alınan masraf ve hizmet bedelleri ile ilgili çeşitli düzenlemelere de gidilmiştir. Bu düzenlemeler ile, bankaların tüketicilere verdikleri kredi, kredi kartı veya hizmetler nedeniyle tüketiciden aldıkları faiz dışındaki masrafların, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın görüşü alındıktan sonra, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından hak ve menfaat dengesine uygun olmak kaydıyla tespit edilmesi öngörülmüş ve alınan masrafların daha makul bir seviyeye indirilmesi amaçlanmıştır.

Yeni Kanun ile ayrıca, satıcı veya sağlayıcı ile satın aldıkları mal veya hizmetler konusunda uyuşmazlığa düşen tüketicinin, yargı merciine başvuru yolları kolaylaştırılmıştır. Buna göre, usul ekonomisi de göz önünde bulundurularak, ihtiyaca göre, ilçelerde bir veya birden fazla hakem heyeti kurulma olanağı sağlanmış ve hakem heyetine başvuru üst sınırı, tüketici lehine yükseltilmiştir.

Yeni Kanun ile getirilen değişiklikler kapsamında, burada değinmekte fayda gördüğümüz son husus, tüketici haklarını korumak anlamında önemli düzenlemeler içeren ilk özel kanun olma özelliğini haiz Yeni Kanun’un emredici hükümlerine aykırı davranılması halinde, aykırı davrananlar hakkında adli ve idari yaptırım uygulanacağının Yeni Kanun ile hüküm altına alınmış olmasıdır.

Konu ile ilgili detaylı bilgi için, bize her zaman danışabilirsiniz.